komedi ve trajedi ortak özellikleri

Klasikkomedi ve dramda ise sahnede gösterilir. • Klasik trajedide perde sayısı beştir. Komedi diyalog ve koro bölümlerinden oluşur. Dramda ise perde sayısı yazarın isteğine bağlıdır. • Klasik trajedide üslûpta soyluluk vardır. Klasik komedi ve dramda üslûpta soyluluk aranmaz. • Klasik trajedi ve komedi nazımla yazılır. Komedi çeşitleri şunlardır.: Fars, satir, vodvil, komedi santimantal 3. Dram : Komedi ve trajedinin birleşmesinden doğmuş bir tiyatro türüdür. Klasik edebiyattaki trajedi-komedi türlerine karşı, romantizmin benimsediği tiyatro türü “dram” dır.Trajedideki kuralcılık dram türü ile kırılmıştır. Tiyatro Türleri: Modern Tiyatro (Trajedi, Komedi, Dram, Müzikli Tiyatro) Seyircide korku ve acıma hislerini uyandırarak onu kötü duygularından arındırmayı amaçlayan tiyatro türüdür. Trajedi’nin Başlıca özellikleri: Konusunu seçkin kimselerin hayatından ya da mitolojiden yani tanrılar arasındaki ilişkilerden seçer. PDF| On Jan 1, 2007, Türkan Olcay published İbsen ve Çehov tiyatrosunda Komik ve Trajik Comıc and Tragıc Elements in ibsen's and Chekhov's Theatre | Find, read and cite all the research you Komediler olağandışı durumlarda sıra dışı karakterler yerleştirir ve komik şeyler yapmalarına neden olur. Komedi, doğada alaycı olabilir ve ciddi konularda eğlenebilir. Romantik komedi, duygusal komedi, görgü komedisi ve trajik komedi de dahil olmak üzere birçok komedi alt türü de vardır. Trajedi Drama nama nama habib di indonesia beserta fotonya. Trajedi; Yunanca "keçi" ve "türkü" anlamlarına gelen sözcüklerin birleşmesiyle "keçilerin türküsü" anlamına gelir. Hayatın acıklı taraflarını kendine has kurallarla sahnede canlandırmak ve ahlak-erdem dersi vermek için yazılmış manzum yapıtlara trajedi tragedya denir. Trajedinin Tragedya Özellikleri Eser, baştan sona kadar ağırbaşlı, ciddi bir hava içinde geçer. Trajedide konular mitoloji ve tarihten alınır. 17. yüzyıla kadar sadece Yunan ve Latin mitolojisinden konular seçilirken 17. yüzyıldan sonra İspanyol ve Osmanlı tarihinden de konular sahnelenmiştir. Trajedide kişiler "Tanrı, tanrıça, krallar, kraliçeler" gibi doğaüstü veya soylu kişilerdir. Trajediler manzum dizeler şeklinde bir biçimde yazılır ve beş bölümden oluşur. Oyunlarda ciddi bir hava ve ağırbaşlılık esastır. Trajedide seçkin bir üslup tercih edilir. Kötü söz ve söyleyişler yer almaz. Ahlak ve erdeme büyük önem verilir. Trajediler bir bütün şeklinde aralıksız oynanır ve peş peşe gelen diyalog ve koro bölümlerinden oluşur. Eserdeki dramatik yerleri diyaloglar oluşturur. Diyalog bölümünde yer alan kişiler doğaüstü ve soylu kişilerdir. Korodakileri ise kentin kadın ve yaşlı insanları oluşturur. Korodakiler halkın görüşlerini yansıtan kişilerdir. Koro, trajedinin temel öğesidir. Şarkı ve danstan oluşur. Koro, perde görevindedir. Yani oyunun bölümleri bitince aralarda koro devreye girer. Trajedide "üç birlik" kuralına uyulur. Yani olay, mekân ve zaman tektir. Zaman, 24 saati geçmez. Yaralama, öldürme gibi kötü olan ve acı veren olaylar sahnede, yani seyircinin gözü önünde gerçekleşmez. Bunlar sahnenin arkasında gerçekleştirilir. Bunların kahramanlar tarafından sadece öyküsü anlatılır. Trajedi oyunları seçkin bir üslupla yazılır. Kaba saba sözlere sahnede müsaade edilmez. İnsanın hırsları, kavgaları sahnede gösterilir. Sonuçları da çoğunlukla felaketle biter. Dünya edebiyatında trajedi türünün kurucusu Thepsis olarak bilinir. En ünlü trajedi yazarları eski Yunan edebiyatında Aiskhylos, Sophokles, Euripides, Ennius; Fransız edebiyatında Corneille ve Racine'dir. Trajedi ve Üç Birlik Kuralı "Üç birlik" kuralı "yer, zaman ve olay" birliğine verilen isimdir. Konunun belli bir zaman dilimiyle sınırlı olmasına "zamanda birlik"; olayın geçtiği yerin her açıdan birbirine yakın olmasına "yerde birlik" ve trajedide tek bir olayın olması yani iç içe geçmiş olayların yer almamasına da "olayda birilik" adı verilir. Trajedi Örneği ANDROMAK ANDROMACHJE … SefizMuzaffer bir kralı, Madam hor görmek neden?Sizi cedlerinizin sırasına yükselten,Galiplerinizi hep çiğneyen uğrunuzda,Yâd etmeden babasıAsil olduğunu da,Kendi zaferlerini boş sayan, inkâr eden... AndromakO hatırlamasa da, unutmalı mıyım ben?Nasıl olur, cenaze merasiminden sürüklenen Hektor'u unuturum?O kana boyadığı saneme sarılarak,Ayaklarıma düşen babasını unutmak?Düşün, Şefiz düşün, bir millet için ebediKaranlık teşkil eden merhametsiz et, yanarken bizim saraylarımız,Onların ışığında gözleri yıldız yıldız,Ölen kardeşlerimi çiğneyerek yürüyenKan içinde savaşı coşturan Pirüs'ü alevde bunalmış, silah altında ölgünİnsanın feryadını, galip sesini vahşetler içinde Andromak'ı tasvir benim gözüme böyle görünür taç kazandıran zaferler bunlar bütün;Ve işte koca diye bana uygun cinayetlerine asla olamam ortak,Alsın bizi, isterse en son kurban nefret hislerim ona adanmış olsun. SefizO halele, ölümünü görelim yalnız siz... Titriyorsunuz, Madam. AndromakÖyle bir hatırayla dokundun ruhuma tam!Nasıl? Şefiz, demek ki, göreceğim ölürken,Oğlumu, tek neşemi, Hektor'un resmini çocuk, sevgisinin bende kalan delili!Heyhat! Hatırlıyorum, cesaretli Aşil'iYakut ölümü bir gün aratıyorken ona,Oğlumu çağırarak almıştı kollarına"Aziz eşim, demişti, gözyaşımı silerek,Bilmem kaderim nasıl bir netice verecek;Oğlum kalacak sana, aşkımdan bir yadigâr,Ölürsem, beni sende bulabilmeli bir evliliğin yâdı azizse eğer,Oğluma ne derece beni sevdirdin, göster."Bu aziz kan akarken görecekmişim demek,Ve onunla beraber ecdadı da Kral, çeksin mi onu da sorumlu olamaz, varsa sana nefretim?Ölen yakınlarından seni mesul mu etti?Duymadığı acıdan oldu mu şikâyeti?Fakat böyleyken, oğlum ölürsün, zalimin tamÜzerinde tuttuğu silahı durduramazsam,O silahı çevirip sunmalı mıyım sana?Hayır, ölmeyeceksin; ben dayanamam Pirüs'ü, sevgili Şefiz, hayır,Sen gör benim yerime. ... Racine Açıklama Hayatın acıklı taraflarını kendine has kurallarla sahnede canlandırmak ve ahlak- erdem dersi vermek için trajediler kaleme alınır. Racine'nin "Andromak" eserinden alınan yukarıdaki metinde de acıklı bir olay işlenmektedir. Pirüs'ün öldürülmesi, Hermiyon'un kendi canına kast etmesi, Andromak'ın kocasının öldürülmesi bu acıklı tarafları oluşturur. Trajedide kişiler "Tanrı, tanrıça, krallar, kraliçeler" gibi doğaüstü veya soylu kişilerdir. Bu parçada da kahramanlar saray çevresindeki soylu kişilerdir. Trajediler, manzum dizeler şeklinde bir biçimde yazılır. Bu metin de manzum bir şekilde kaleme alınmıştır. Trajedide "üç birlik" kuralına uyulur. Yani olay, mekân ve zaman tektir. Zaman, 24 saati geçmez. Andromak oyununda anlatılanlar 24 saati aşmamaktadır. Trajedinin seçkin ve soylu üslubu burada da söz konusudur. Ayrıca bakınız Oluşturulma Tarihi Haziran 15, 2021 0511Trajedi insan yaşamının önemli bir parçasıdır. Herkes büyük ya da küçük trajediler yaşar ve doğal olarak bu kavram bizden biri gibidir. Bu yüzden trajedileri bizlerde severiz. Peki, trajedi neden bu kadar bizi anlatıyor? İşte, merak edilen tüm bir trajedi, bir karakterin kötü kararları nedeniyle ortaya çıkan üzücü bir olayı tanımlar. Trajedi Nedir? Trajedi, kendi içindeki ya da dışındaki güçlü hislerle yüzleşen takdire şayan veya cesur bir karakter sunan edebi dram türüdür. Bu karakterler bunu, başarısızlık, yenilgi ve hatta ölüm karşısında insan ruhunun doğasını ortaya çıkaran bir haysiyetle yaparlar. Bir trajedide, bir kahraman, kritik bir karakter kusuru veya kaderin zulmü tarafından mahvolur. Edebiyat trajedileri trajik bir kahramanın düşüşünü anlatır. En ünlü klasik trajedilerden biri Oedipus Rex'tir. Sophocles'in bu Yunan draması, bilmeden babasını öldüren ve annesiyle evlenen Oidipus'un dramatik hikayesini sunar. Oedipus Rex, edebi bir araç olarak trajedinin tüm kriterlerini karşılar. Oidipus, asil doğumundan dolayı takdire şayan kabul edilir. Onun trajik kusur tanrıların iradesini inkar ve Korint'i kaçarak kaderini değiştirmeye çalışmadan gösterilmiştir. Oidipus'un devam eden gururu ve çok geç olana kadar içinde bulunduğu koşulların gerçeğini kabul etmeyi reddetmesi, çöküşüne ve pişmanlığına yol açar. Oidipus kendini kör eder ve sürgün edilir. Edebi bir araç olarak trajedi, dini ritüeller ve gösterilerle antik Yunanistan'da ortaya çıktı. Aristoteles, Poetics adlı çalışmasında klasik trajedinin unsurlarını tanımladı. Klasik trajedinin, trajik bir kusur nedeniyle talihsizliğe veya yüksek statüye sahip bir kahramanın talihsizliğe düştüğü tek bir eylemin temsili olduğunu belirtti. Klasik trajedide, karakterin düşmesine neden olan trajik kusur, bir ahlaksızlık veya saflık değildir. Kahramandaki bir yanlış değerlendirme veya eksiklik olmalıdır. Aristoteles ayrıca trajedinin amacının, kahramanın düşüşünün bir sonucu olarak korku ve sempati uyandırmak, seyirciler için katarsise ya da sağlıklı duygusal tasfiye yol açmak olduğunu belirtmiştir. Trajedinin Özellikleri Nelerdir? Trajedi türünün bazı özellikleri modern zamanlarda değişti. Oyun yazarı Arthur Miller, 20. yüzyılın en büyük sahne trajedilerinden ikisi olan Death of a Salesman ve The Crucible'ı yazdı. Miller ve diğer çağdaş yazarların elinde, trajedi, ana karakterlerin zayıflıklarından ziyade ya da bunlara ek olarak, genellikle toplumun başarısızlıkları hakkında ince yorumlar içermeye başladı. Birçok modern yazar, Shakespeare'in zamansız trajedilerini kendi amaçlarına konusu genelde seçkin kimselerin hayatı ya da mitolojidir,Kahramanlar soylu kimselerdir,Kaba sözlere yer verilmez ve kusursuz bir üslup kullanılır,Çirkin olaylar seyircinin gözü önünde gerçekleşmediği gibi farklı şekillerde sahneye aktarılır,Yer, zaman ve olay gibi üç birlik kuralına uyulur,Genel olarak oyun içerisinde koroya yer verilir. Trajedi Ve Komedinin Ortak Özellikleri Nihai sahneleri daha farklı olmasa da, klasik trajediler ve komediler çok çeşitli benzerlikleri paylaşıyor. Aslında, sonunda kahramanın kaderindeki farkın dışında, iyi yapılandırılmış komediler ve trajediler aynı temel ilkeler etrafında inşa edilmiştir, çünkü her ikisi de kuruldukları dünyayla ilgili temaları tahmin etmek için karakterlere samimi bakışlar kullanırlar. Hem trajediler hem de komediler, oyun boyunca karakterlerine ve karakterlerinin kişisel gelişimine bağlıdır. Modern kurgu gibi, karakterlerden biri çatışmanın bir parçası olarak bakış açısında veya kişisel gelişiminde önemli bir değişikliğe uğramadıkça, bir oyunda çok fazla hikaye yoktur. Çoğu durumda, bu karakter gelişimi olay örgüsünde ortaya çıkan olaylar tarafından bağımsız olarak tetiklenmez. Ancak hikaye için merkezi bir katalizördür. Durumlar, yeni bakış açısını yaşamlarına uygulayan, çatışmayı daha da artıran veya değişimi zorlayan karakterlerde öz farkındalık yaratır. Yunanlılar, trajik kusur kavramını karakterlerine katmış olsalar da, Rönesans yazarları bu fikri geliştirdiler. Artık destansı kahramanlarla sınırlı bir kusur değildi ve onların çöküşüne zemin hazırladı. Ancak hemen hemen tüm sıradan erkeklerde mevcut bir semptomdu. Hikayeyi yönlendiren bir karakterdeki ahlaki kusurları ortaya çıkarır. Bir trajedinin veya komedinin çekiciliği, duygusal olarak tanımlanabilen karakterlerinin sahneye getirdiği güç olsa da, komediler ve trajediler insanları toplumsal sorunları ortaya çıkarmak için kullanır. İster sosyal baskıların neden olduğu duygusal kargaşayı göstererek, ister sosyal normların yıkılmasını planlayarak, sosyal konular her komedi ve trajedinin temelini oluşturur. Trajedi ve Komedinin Karşılaştırılması, Trajedi ve Komedinin Ortak Özellikleri Nelerdir Trajedi ve komedi tiyatro türünün ilk örnekleridir. Bu iki tiyatro türünün benzer ve farklı yönleri bulunmaktadır. Trajedi ve komedi şu şekilde karşılaştırılabilir *Her ikisi de eski Yunan’da ortaya çıkmış olan türlerdir. *Her ikisi de Klasisizm akımının ürünleridir. *Her ikisinde de üç birlik kuralına uyulur. *Hem komedi hem trajedi manzum ve beş perde halinde yazılır. *Her ikisinde de sade, açık ve anlaşılır bir dil kullanılır ancak trajedide komediden farklı olarak halk diline yer verilmez. *Dram türü komedi ve trajediye tepki olarak ortaya çıkmıştır. Bu özelliklerin dışında komedi ve trajedi diğer özellikleri açısından birbirinden farklı özellikler göstermektedir. Trajedi ve Komedinin Ortak Yönleri, Hakkında Görüşlerinizi Aşağıdan Hemen Paylaşabilirsiniz Bu yazımızda çok uzun yıllardır insanları eğlendiren, düşündüren ve hayatlarını öyle veya böyle etkileyen görsel sanatların iki dalını sinema ve tiyatroyu ele alacağız. Her ne kadar ortak özellikleri çok olsa da sinema ve tiyatro arasında çok fazla fark Nedir?İlk olarak tiyatro ve sinemanın sözlükte nasıl karşılandığında bakalım. Komedi veya dram gibi eserlerin hazırlanmış bir sahnede dekor ve kostümler kullanılarak, rollerini ve konuşmalarını hıfzetmiş oyuncular tarafından sahnelenmesine tiyatro denir. Aslen Yunanca kökenli bir kelime olsa da dilimize İtalyancadan Nedir?Sözlüklerde şöyle tarif edilir; herhangi bir hareketi düzenli aralıklara bölerek bunların resimlerini belirleme ve bunları gösterici yardımıyla bir ekran veya perdeye yansıtarak hareketi yeniden oluşturma işi. Ben yazarken yoruldum bu nasıl tarif böyle dediğinizi duyar gibi oldum. O yüzden siz boş verin sözlüklerde geçen tanımları sinema iki nokta üst üste hareketli görüntülerin önce kaydedilip sonra da bir yere yansıtılmasıdır diye aklımızda kalsa yeter. Bu kelime dilimize Fransızcadan geçmiştir.“Neymiş bu sinema ve tiyatro arasındaki farklar” diyenleri buraya SerüvenleriGelelim tarihsel süreçlerine, bu iki öz kardeşten yaşça daha büyük olanı yani tiyatro asırlardır toplumları eleştirmek, değiştirmek yani onlara ayna olmak için sahnelenmiştir. Sahnelenen bu oyunları müzikli ve müziksiz olmak üzere 2 başlık altında ele alabiliriz. Bunlardan müziksiz olanlarını da üç başlıkta ele alabiliriz -ki tiyatro denildiğinde akla ilk gelenler bunlardır; trajedi, komedi, dram. Müzikli türleri de şöyle sıralayabiliriz opera, operet, müzikal, pandomim bale, revü ve skeç. Buraya tıklayarak tiyatronun tarihi hakkında detaylı bilgiye yani küçük kardeşe gelecek olursak onun abisi gibi yüzyılları aşan bir tarihi yok. Sinemanın tarihini Lumiere kardeşlere yani 1895’lere dayandırmak mümkündür. Bugünden sonra sinema hızlı bir gelişim gösterdi. İlk etapta ses kaydı alınmıyorken I. Dünya Savaşı sonrası sesli kayıtlarla beraber bugünkü anlamda filmler yayınlanmaya yaklaşık 130 yıllık serüveninde farklı türlerde sayısız film çekildi. Hafızamızı şöyle bir yokladığımızda tek cümleli kahramanlarla dolu aksiyon filmleri, acımasız çete üyelerinin işlediği suçları konu alan mafya filmleri gibi olayların yüksek hızlarda aktığı yapıtların yanında bir de son derece ciddi, yavaş ama çok daha gerçekçi dramaları hatırlarız. Ülkemizde en çok sevilen türler bunlar olsa da insanımızın en sevdiği tür daima komedi ve sinema hakkında genel bir malumatımız olduysa artık bu ikisi arasındaki farklara yakından bakabiliriz. Sinema ve tiyatro arasındaki farkların en önemlisi birinin canlı sergilenmesi diğerinin ise kayda alınarak gösterilmesidir. Birisine çekim sonrası istediğiniz gibi müdahale edebilirsiniz -ki kurgu bir sinema filminin en önemli süreçlerinden biridir. Tiyatroda ise her şey canlıdır bu yüzden hataya yer yoktur her şey önceden ayarlanmalı, roller ve konuşmalar harfiyen ezberlenmelidir. Olur da bir oyuncu rolünü ya da diyaloğunu unutursa suflör devreye girer ve izleyicilerin duyamayacağı şekilde oyuncuya sufle verir. Zannedilenin aksine sinema filmlerinde de oyuncular rollerini ve konuşmalarını ezberlerler fakat bitmek bilmeyen hazırlıklar, provalar sinemada yoktur. Yani sinema filminde oyuncular rollerini ön bellekte tutsalar yeterli olur ama tiyatro için arka bellekte tutmaları ve sinema arasındaki farklarSinema da görüntü efektleri kullanılabilir, günümüz teknolojisiyle hayal edebildiğiniz hemen her şeyi sinema perdesine aktarabilme fırsatına sahibiz. Fakat tiyatroda görüntü efektleri kullanmak mümkün değildir. Kullanılabilirse de buna tiyatro denilebilir mi nadir de olsa oyuncular hata yapabilir ve buralarda doğaçlama yoluyla telafi yoluna giderler fakat sinema canlı olmadığı için hata yapılsa bile bölüm tekrar çekilir. Her ne kadar bazı yönetmenler doğaçlamalara yer vermeyi sevse de sinemada senaryoya bağlılık sahnede sergilenirken, sinema perdede tiyatrolarda 4. duvar yıkılarak sahne ile izleyici etkileşime geçebilir. Sinemada zaman zaman oyuncular izleyiciye yönelik bir şeyler söyleyebilirler fakat izleyicinin böyle bir şansı her yerde izleyemezsiniz fakat sinema filmini istediğiniz her yerde kere oynanmış aynı tiyatro eserinin dahi her sahnesi biriciktir fakat sinemada her tekrar birbirinin kopyasıdır. Aynı film birkaç kez izlenebilir ama aynı tiyatro sayısız kez filmlerinde zaman ve mekan kısıtlaması bulunmaz Kanada’da çekilen bir sahnenin hemen arkasına Avustralya’da çekilmiş bir sahneyi koyabilirsiniz fakt tiyatroda zaman ve mekan kısıtlıdır. Her şey orada ve şimdi binlerce figüranın rol aldığı filmler vardır. Tiyatro ise kısıtlı bir oyuncu kadrosuyla olay örgüsü tiyatroya göre daha filmi için bol sıfırlı banka hesaplarına ihtiyacınız vardır. Tiyatro için birkaç sıfır yeterli olacaktır. Bu durumun bir sonucu olarak sinemada maddi kaygılar ön plandayken tiyatroda ise sanat ön oyunculuğu kötü olanlar kendilerine yer bulamaz ama yeteri kadar güzel ya da yakışıklı olan kötü oyunculara sinemada her daim yer kadar fark varsa bu ikisinin ortak neyi var diyenler için aşağıya ile Sinema Arasındaki Benzerliklerİkisi de görsel sanat de oyuncular, kostüm, mekan, zaman ve senaryo de dram, komedi, trajedi gibi ortak türleri de evrensel unsurlar barındırır. Bundandır ki Shakespeare oyunları, western filmleri hâlâ oyuncuların performansı çok daha önemli olsa da sinemada da oldukça önemlidir. İnsanların ve olayların gülünç yönlerini ortaya koymak, izleyenleri güldürmek ve düşündürmek amacıyla yazılmış tiyatro eseridir. Her gülünç şeyin altında ders alınacak acı bir gerçeğin olduğuna inanılır. Komedinin özellikleri şunlardır Konusunu, yaşanılan hayattan ve günlük olaylardan alır. Kişiler halktan ve yüksek zümreden her çeşit insan olabilir. Her türlü söze şakaya yer verilir. Kişilerin her türlü davranışları sahnede gösterilir. Birbirini izleyen diyalog ve koro bölümlerinden oluşur. Manzum olarak yazılır. Üç birlik kuralına uyulur. İnsan karakterinin gülünç ve eksik yanlarını anlatanlara karakter komedyası, toplumun gülünçlüklerini anlatanlara töre komedyası, olayların merak uyandıracak şekilde işlendiği eserlere entrika komedyası adı verilir. Komedi türü 17. yüzyıldan sonra düzyazıyla yazılmaya başlanmıştır. Türün yazarları, Yunan-Aristophanes, Fransız Moliere’dir. KOMEDİ ÇEŞİTLERİ 1. Entrika komedisi Belli bir entrika üzerine kurulmuş bulunan komedilerdir. Dış aksiyona dayanır, herhangi bir psikolojik ve moral değeri olmayan hafif, neşeli eserlerdir. Entrika komedisine şu örnekler verilebilirYanlışlıklar Komedyası Shakespeare, capin’in Dolapları Moliere 2. Karakter Komedisi Çeşitli devirlerin ve ülkelerin insanlarındaki ortak karakter özelliklerinin aksayan yanlarını, çirkinliklerini gülünç tablolar halinde sergiler. Bu türün en güzel örneklerini Moliere vermiştir. 3. Töre komedisi Herhangi bir çağın veya yörenin, herhangi bir topluluğun gülünecek duruma gelmiş olan örf ve adetlerini konu edinir. İşlerliğini kaybetmiş bulunan batıl inançlar ve duyuşlar, bu komedi türünün temel malzemesidir. Örneğin Şair Evlenmesi Şinasi, Gülünç Kibarlar Moliere, Eşek Arıları Aristophanes, Müfettiş Gogol 4. Hissi komedi Seyirciyi bir yandan duygulandırırken diğer yandan güldürmeyi gaye edinen komedi türüdür. Duygu birinci planda, güldürücü motifler ikinci plandadır. Çağımızda en yaygın komedidir. 5. Fars Basit güldürme unsurlarından faydalanan ve az sayıda kişilerle temsil edilen komedilerdir. Yer yer şarkılarla süslenir. Fars türü komedilere daha çok orta çağda rastlanır. 6. Vodvil Entrika komedisinin biraz daha basit ve biraz daha hızlı şeklidir. Karmaşık bir örgüye sahiptir, temel gayesi güldürmektir. 7. Skeç Bir kaç dakikalık bölümlerden meydana gelen kısa oyunlara denir. Daha ziyade kabare ve gazinolarda temsil edilir. Günümüzde radyo ve televizyonlarda da bu tür oyunlara rastlamak mümkündür. 8. Satir Taşlama yönü ağır basan komedilere denir. Günün sosyal ve politik olayları ile bu olaylarda yer alan kişiler, komik özellikleriyle ele alınarak taşlanır.

komedi ve trajedi ortak özellikleri